AVUKATLAR GÜNÜ MÜNASEBETİYLE KOKTEYL TERTİPLENDİ
Tarih: 3.04.2014 23:00:00| Okunma Sayısı: 2835

AVUKATLAR GÜNÜ MÜNASEBETİYLE KOKTEYL TERTİPLENDİ

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
   BARO BAŞKANI AV. AYHAN YILMAZ'IN KOKTEYL KONUŞMASI
 
Sayın misafirler ve kıymetli meslektaşlarım, barolar hepimizin bildiği üzere bir meslek kuruluşudur. Meslek kuruluşu olarak elbette meslektaşlarına, üyelerine hizmet etmekle görevli ve yükümlüdür. Ama baroların görevi, sadece avukatlık mesleğine, meslek mensuplarına hizmet etmekle sınırlı değildir. Hukukun üstünlüğünü, insan haklarını savunmak ve korumak, evrensel nitelikteki bu değerlere işlerlik kazandırmak yine baroların görevleri arasındadır.

Evrensel değerlerin merkezinde insan hakları vardır. İnsan hakları var olan hukuk sistemlerinin değer ölçüsüdür. Doğrudan insanın kişiliğini, varlığını ve onurunu koruyan, bu özellikleri itibariyle pozitif hukukun düzenlediği diğer bütün haklardan farklı, üstün ve bütün insanlar için geçerlidir.

İnsan haklarını korumak ve kollamak görevi Avukatlık Kanunuyla görev olarak kendisine verilen bir kurum olarak, yaradılıştan gelen haklardan olan yaşama ve özgürlük hakkı başta olmak üzere diğer bütün insan haklarının ve bu bağlamda savunma hakkının, her zeminde sözcüsü ve savunucusu olmamız gereklidir.
Savunma, sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesi ve Anayasamızın 36. maddesi gereğince adil yargılanma hakkıyla, hak arama özgürlüğünün vazgeçilmez bir unsuru değil, aynı zamanda yargılama faaliyetini demokratikleştiren bir unsurdur. O nedenle savunma hakkına saygı ve özen gösterilmeden yapılan her türlü yargılama, demokratik olmadığı gibi, hukuki ve adil de değildir.
Değerli Meslektaşlarım, bugün avukat olarak hepiniz gerek yargı mercileri, gerekse diğer idari kurum ve kuruluşlarda bulunan bilgi, belge ve dosyalara erişmede ve bunları incelemede pek çok zorluk ve engellemelerle karşılaşıyoruz. Bu durum Avukatlık Kanununun "Avukatlığın Amacı" başlıklı 2. maddesinin 3. fıkrası hükmüyle açıkça bağdaşmamaktadır.

O nedenle yargı organlarından beklentimiz, hep ifade ettiğimiz gibi, her zeminde takipçisi olduğumuz üzere, kanun hükmüne uygun uygulama yapmaları, avukatların yargının asli unsuru olan bağımsız savunmayı serbestçe temsil ettiklerini ve kamu hizmeti yaptıklarını göz önüne almaları ve dolayısıyla avukatlık mesleğinin ifasını kolaylaştırmalarıdır. Avukatlık ücret ihtilaflarında serbest çalışan olarak görülen, sadece ağır ceza mahkemelerinde yargılanırken kamu hizmeti yapan bir meslek değildir.

Dünyanın diğer modern ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de, hakim ve savcılarımızın saygınlığını korumak, kalitesini arttırmak, ancak ve ancak avukatların saygınlığını korumakla, kalitesini arttırmakla mümkündür. Bu bağlamda gerek Danıştayımız'ın, avukatlık kimliği, gerekse protokolde baro başkanlarının yeri konularındaki kararları, yine yerel mahkemelerin ve Yargıtayımız'ın Baroların açtığı davalara karşı verilen husumet yönünden red kararları ile avukatların dosya incelemeleri konusundaki uygulaması ve kararları, bize göre hukuki olmadığı gibi, biz avukatları tahkir edecek boyuttadır.
Kıymetli misafirler ve Kıymetli meslektaşlarım,
Aslında bugün sadece küçük bir kısmını izah etmeye çalıştığım sorunların yanında avukatlık mesleğinin diğer sorunlarını, avukatların vekalet ilişkisi içerisinde ki özel faaliyetlerinden ve CMK veya adli yardım gereğince gördüğü hizmetlerden alınan %18’lik yüksek kdv oranını, asgari ücret tarifesi sorununu, kamu kurumlarının bilgi ve belge verme zorunluluğunu, staj ve eğitim sorunlarını, sosyal güvenlik sorunlarını ve sair diğer sorunları konuşmak istiyorduk. Ancak ülkemizin son dönemde yaşadığı, yargı sistemimizi de tartışmaya açtıran olaylar hakkında da söz söylemeden geçemeyeceğiz.
Öncelikle büyük, güçlü ve müreffeh bir Türkiye’nin geleceğe emin adımlarla yürümesinde engel teşkil eden problemlerin kalıcı çözümü için büyük çabalar harcanmaktadır ve bunda emeği geçen herkese şükranlarımızı sunuyoruz. Ancak hayata geçirilmesini beklediğimiz birçok hususta çalışmalar eksik bırakılmıştır. Mecliste grubu bulunan ve seçim çalışmalarında tüm siyasi partilerce seçim vaadi olarak da sunulan, değişmesi gerekliliği hususunda herkesin ve her kesimin hem fikir olduğu, yeni bir anayasa yapılması hususunda başlayan çalışmaların, temel hak ve özgürlükler zımnında 60 madde üzerinde uzlaşma olduktan sonra kesintiye uğraması bizleri son derece üzmüştür. Devleti değil, milleti ve özgürlükleri öncelik alacak, benim ya da ötekinin değil, hepimizin anayasası olacak, toplumu biçimlendirmeye değil, tüm toplumu kucaklamaya çalışacak, birey odaklı, özgürlükçü ve demokratik esaslara dayanacak, 82 Anayasası ile getirilen vesayet organlarının ve avukatlık kanunu dahil olmak üzere hemen her kanunda bunun yansımaları olan vesayet anlayışının ortadan kaldırılarak kurumlar üzerindeki vesayet görüntüsüne son verecek bir anayasanın yapılması çalışmalarının tekrar tüm siyasi partilerce ön şart ileri sürülmeden başlaması tüm toplumun ve biz hukukçuların ortak dileğidir.
Sayın Misafirler, Cumhuriyetin temel vasfı olan, halkın özgür iradesinin tecellisi ile şekillenen ve seçilen yönetim organlarının ve yöneticilerinin, atanmış bürokratlar ve kurumlar tarafından vesayet altında tutulması şeklinde örgütlenmiş devlet yapısı asla demokratik sosyal bir hukuk devleti olarak nitelendirilemez. Ayrıca güçler ayrılığı ilkesinin açıkça çiğnendiği, yargının yürütme ve yasama üzerinde, yürütmenin yargı üzerinde kurduğu tahakküm, yani son dönemde yaşanan olumsuzluklar ile yargı sistemimizin bir reforma olan ihtiyacı tüm arızalan ile birlikte ortaya çıkmıştır. Yaşananlar göstermiştir ki tüm bunların bir milat olarak kabul edilmesi Ülkemizin yargısal reformu ile tüm kurumlarıyla hukukun üstünlüğüne dayalı demokratik çağdaş bir hukuk devleti kimliğine bürünmesi, hukuka olan güvensizliğin acilen giderilmesi ve hukuk güvenliğinin sağlanması gerekmektedir. Bu halde yapılması gereken halkın özgür iradesi ile tecelli eden yasama organının harekete geçerek başta avukatlık kanunu olmak üzere tüm ilgili mevzuatın, vesayetçi anlayış kalıntılarının yer aldığı hükümlerin ortadan kaldırılarak, demokratik bir hukuk devleti anlayışıyla yeniden düzenlenmesidir.
Değerli meslektaşlarım; Her zaman söylediğimiz üzere, Baromuz ve meslektaşlarımız olarak, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada el ele vermemiz, bilgiyi, aklı, hukuku ve hukukun üstünlüğünü rehber alarak, sevgiyi, saygıyı ve dayanışma ruhunu öne çıkararak, sabır, cesaret ve kararlılık içinde, ama çok çalışarak, bugüne kadar yaptıklarımızı daha iyi yapmamız, böylece yaratacağımız sinerji ile Mesleğimizi ve Baromuzu yüksek değer yaratan bir konuma getirmemiz gerekir.
Avukatların daha etkin katılımının sağlandığı ve daha saygın olduğu, yargılamanın adil ve hızlı olduğu, toplumca güven duyulan çağdaş bir yargı sistemine ulaşılması özlemiyle hepinizin avukatlar haftasını kutluyor, saygılarımı sunuyorum.
BARO BAŞKANI
Av. Ayhan YILMAZ 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

25.04.2024
AV. MUTLU KORKMAZ
BARO BAŞKANI

BARO LEVHASI


© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.